Vettori ailesini ilk duyduğum zaman çok ilgimi çekti. Ailede 3 nesil boyunca sanat ve zanaat buluşuyor. Aile tutkularını hem yaşam tarzı hem de meslek olarak benimsemişler. Her şeyin fabrikasyon üretildiği bir zamanda dünyasında bir kaç nesil boyunca bir işi devam ettirmek çok kıymetli bir şey. Türkiye’de ilk kez Sofia Vettori ile yoğun programı arasında kısa ve keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kendinizden ve ailenizden biraz bahsedebilir misiniz?
Ben Sofia Vettori, İtalya’nın Fiesole şehrinde doğdum ve şu anda Amerika’da yaşıyorum. Ailem, üç nesildir kesintisiz keman yapımcılığıyla İtalya’da benzersiz bir ailedir. Büyükbabam, babam, kardeşlerim, amcam ve şimdi de eşim hepsi keman yapımcısı.
Küçükken babamla birlikte keman yapım sergilerine ve konserlere giderdim. Babamın atölyesi evimizin bir parçasıydı ve keman yapımının atmosferiyle daima çevriliydik. Ahşap parçalarıyla oynardık ve atölyenin atmosferini içimize çekerdik.
17 yaşında babamın atölyesinde çalışmaya karar verdim. Öğrendiğim ilk şey vernikleme ve hala favorim. Annem yaşarken verniklemede yardım ederdi ve e-postaları yönetirdi. Gerçekten de aile işiydi.
Çalışmalarıma devam ettim ve arkeoloji alanında doktora yaptım. Aynı zamanda keman konseri diplomasına sahibim. Çalışmalarıma ve performanslarıma rağmen her zaman babamın atölyesinde çalıştım.
Büyükbabanız bu işe nasıl başladı?
Büyükbabam Dario I Vettori 1935 yılında Firenzuola’da, Floransa ile Bologna arasındaki küçük bir kasabada başladı. Müzisyendi, keman çalıyor ve kasaba orkestrasını yönetiyordu. Kemanların nasıl yapıldığına dair merakı, bir kemanı açarak başladı. Kitapların yardımıyla ilk kemanını yaptı, ancak memnun kalmayınca yakmış. Daha sonra keman yapımına devam etti ve Floransa ve Bologna’daki yapımcılarla yazışarak kendini geliştirdi. Onun kararlılığı çok ilham verici.
Bugün internet erişimi ile, keman yapımına hevesli olanlar için bahane yok. Gerçekten yapmak istiyorsanız, bir yolunu bulursunuz.
Üç nesil keman yapımcısı bir ailesinde büyümenin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Babam ve amcam işe zorlanmadı. Keman yapımına tutkuyla bağlı bir ailede büyümek, sürekli olarak ilham verici olmak gibidir. Atölye evimizin bir parçasıydı ve babam şimdi Floransa’da daha büyük bir atölyeye sahip. İş özgürlüğü ve hareket özgürlüğü sunar. Ailecek seyahat ederdik, hatta işi denize taşırdık. Başkalarına mutluluk getiren bir şey yaratmanın güzel bir yaşam olduğunu düşünüyorum.
En çok Montagnana ve Santo Serafino modellerini tercih ederim çünkü çıkardığı sesi beğeniyorum. Ayrıca kemanlarımı süslerim ve her birine bir isim veriyor ve bir albümde saklıyorum. Her enstrümanın içine bir etiket ve mühür koyuyorum, ismi içine yazıyorum. Benim işlerim benzersiz kemer tarzım ve burgu tasarımıyla tanınır.
Ailece aynı işi yapsakta kendi etiketimizle kendi enstrümanlarımızı yapıyoruz. Tıpkı farklı resimler yaratan bir aile gibi. Benim, babamın, kardeşlerimin ve amcamın yaptığı enstrümanlar arasında önemli farklılıklar olduğunu söyleyebilirim. Her enstrüman benzersizdir ve farklı müzisyenlere hitap eder, tıpkı farklı resimlerin farklı insanlara hitap ettiği gibi. Aynı işi yapmamıza rağmen, her birimiz kendi benzersiz enstrümanlarımızı yaratırız.
Kariyer seçiminizle ilgili eleştirilerle karşılaştınız mı?
Eleştiri kaçınılmazdır, ancak tutkunuzu takip ederseniz, dayanmanın bir yolunu bulursunuz. İşimiz geleneksel meslekler kadar güvenli olmasa da özgürlük ve küresel bağlantıların kapısı açıyor. Sanatı, güzelliği ve mutluluğu artıran enstrümanlar yaratıyoruz.
Enstrümanlarınızın üretim sürecini ve standartlarından bahsedebilir misiniz?
Keman, viyola ve viyolonsel yapıyorum ve enstrümanlar arasında tutarlı çalınabilirlik sağlamak için standart ölçüler kullanıyorum. Müzisyenler, el pozisyonlarını, akortlarını veya tekniğini ayarlamadan modeller arasında geçiş yapabilirler. Bu birbirine uygun kurulum, müzisyenlerin deneyimlerini basitleştirir.
Bu tutarlılığı korurken, f-çukuru tasarımı ve enstrümanın genel boyutları gibi bazı özelliklerde hafif farklılıklar bulunmaktadır. Viyolalar için, çalgıcıların boyut tercihlerine uyum sağlamak için farklı modeller ve uzunluklar sunarım. Ancak boyun ve tel uzunluğu oranları standart olup, farklı viyola boyutları arasında kolay geçiş yapmayı mümkün kılar. Bu prensip aynı şekilde viyolonseller için de geçerlidir.
Müşterilerin tercih ettikleri ahşap parçalarını seçebildikleri özel siparişler üzerinde çalışıyorum. Genellikle sırt, yan ve burgular için akçaağaç, enstrümanların üstü için ise ladin kullanırım. Bu yaklaşım, yüksek kaliteyi garanti eder ve müzisyenlerin özel tercihlerini karşılar.
Yaptığınız en özel enstrüman hangisiydi? Bir enstrüman ne kadar süre dayanıyor?
En özel kemanım, doğmadan önce büyükbabamın kestiği ağacın son parçasından yapıldı. Bu kemanı kendim için saklıyorum. İyi bakılırsa enstrümanlar yüzyıllarca dayanabilir. 16. yüzyıldan kalma tarihi kemanlar bugün bile çalınıyor. Enstrüman ne kadar değerliyse, o kadar iyi bakım yapılır ve uzun ömürlü olur.
Enstrüman sattığınız ünlü isimlere örnek verebilir misiniz?
Antalya Bale Orkestrası’nda Fahrettin Arda‘ya bir keman sattım. Kendisi 2019’da Floransa’daki atölyemi ziyaret etti ve Domenico Montagnana modelini çok beğendi. Aynı yıl bir keman satın aldı ve 2022’de onu Türkiye’de ziyaret ettik. Türkiye’yi, kültürünü ve müziğini çok sevdim.