Daha önceki iki yazımızda tarihsel süreç içerisinde modern finans kapital sistemin liberal demokrasi şablonunda , dünyayı kendi değerlerini üzerinden tahakkümü altına almasını ve durumun masalları ve çocuk edebiyatını nasıl etkilediğinden değinmiştik. Sonrasında çocuk edebiyatı endüstrisine kavramsal bir çerçevesini çizmeye çalışmıştık. Yeniden hatırlatacak olursak çocuk edebiyatı endüstrisi ; çocuk edebiyatını endüstrileştirerek ortaya konan eserleri yeniden üreterek estetik ve edebi kaygılar gütmeden tüketim nesnesi haline getiren, bu üretimin sorunsuz ve sorgulanmadan devam etmesi için etrafında kültürel, pedagojik ve sosyal medyada yerel ve global mafyaları olan, finans kapital sistemin kendi ideolojisine meşruiyet sağlamak için aygıt olarak kullanılmasını açıklamaya çalışan bir kavramdı.
“Çocukluğun İcadı” dan başlayarak , çocuk ve çocukluğun etrafında oluşmaya başlayan, gelişen ve değişen endüstrinin tarihsel süreç içiresinde oluşumunu ve yaşadığı kırılma noktalarının izini sürmek gerekiyor . Konunun hem tarihsel ve kavramsal genişliği bu konuyu bir yazı dizisi içerisinde irdelemekten öte üzerine titiz olarak çalışılması gereken bir konu olarak duruyor. İktisatçı, ekonometrist arkadaşlar sosyolog ,edebiyatçı,tarihçi arkadaşlarla bir araya gelip çalışarak bu endüstrinin sosyal ,ekonomik, edebi dinamiklerini ve hacmini ve değişimlerin ortaya koyacak çalışmalar yapmalıdır. Bu endüstrinin ne kadar büyük bir ekonomik hacme sahip olduğunun ortaya meselenin ciddiyetini anlamak için çok faydalı olacaktır. Dolaylı yada dolaysız olarak kendisinden beslenen ve kendisinin beslediği bir çok endüstriyle beraber yükselen sosyal medya gücüyle beraber ne kadar büyüklükte bir piyasa oluşturduğu ise merak konusu. Çocuk edebiyatı endüstrisinin ne kadarlık bir ekonomik hacme sahip olduğuna dair derli toplu bir bilgiye rastlamadım.
Erkek egemen, cinsiyetçi, anti-militarist denilerek kültürel genleriyle oynanmış, çocuk edebiyatı endüstrisinin ürünleriyle yetişen çocukların nasıl bir toplum yapısı oluşturacağına tahmin etmek zor olmasa gerek. Zihinsel bir obezlik, devamlı olarak toplumsal bir alerji üreteceği sürecin nihilistik kapitalizme evirildiğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Bir diğer önemli konusuysa bu global mafyanın sahip olduğu ağ sayesinde olarak bu endüstriye operasyon alanı açılmasıdır. Ortaya konan eserler, bir çok yönden inceleyerek ve birleşenlerini analiz edilmelidir. Sosyokültürel yapıda ve ekonomik yapılarda meydana gelen değişimlerin, çocuk edebiyatında olay, karakter, kelime kullanımı başta olmak üzere neleri etkilediğini ve değiştirdiğini görmek yaşadığımız zamanın anlamak için bize kılavuz olacaktır.
Günümüz dünyasında eskiden olduğu gibi çocuk emeği sömürüsü devam etmektedir. Bu sömürünün yanına hem sömürülen hem üzerinden sömürü üretilen çocuk ve çocukluk kavramları da eklenmiştir. Bugün eğitim artık karlı bir sektördür. Reklamcılık sektöründe gördüğümüz üzere başta olmak üzere çocuk ve çocukluk imgeleri üzerinden tüketim kamçılanmaya devam etmektedir. Yeniden hatırlamakta fayda var ;oluşan bu çocuk edebiyatı endüstrisi sebep değil sonuçtur. Hayatın her alanına sirayet etmiş hızlı tüketimin ve üretimin bir sonucudur.